Ana içeriğe atla

Kayıtlar

TOGG’un Kemençesi: Yerlilikten Halkçılığa Uzak Bir Yolculuk

1 milyon 500 bin liraya %70 yerlilik oranıyla satılan TOGG’un nasıl bir halkçı politika izlediğini anlamakta güçlük çekiyorum. Yerli ve milli söylemleriyle sunulan bu araç, gümrük vergileri olmasa Çinli BYD'den bile pahalıya geliyor. O hâlde, yerli otomobil üretmek yalnızca otomobil parçalarını üretmek ve bu parçaları birleştirmek demek mi? Millî gurur, sadece etiket üzerinden mi inşa edilecek? Elbette birçok otomobil markası, maliyeti düşürmek ve standardizasyonu sağlamak için ortak şasi ve karoser kullanıyor. Buna itirazım yok ancak TOGG’un Hindistan ve Çin menşeli birçok araçla benzerlik göstermesi, Türkiye’ye ya da Türk insanına özgü bir iz taşıyıp taşımadığını sorgulatıyor. Türkiye, her ne kadar yerli bir otomobil markası inşa edememiş olsa da Cumhuriyet'in başından beri kurulan montaj fabrikalarıyla belirli bir deneyime sahiptir. Avrupa'nın pek çok aracı, Türkiye'de montajlanmış, bu otomobillerden Renault 9, Renault 12, Fiat 124 ve Fiat 131 gibi otomobiller yerli ...
En son yayınlar

Metaverse ve Metaetik: Dijital ve Felsefi Dünyaların Kesişimi

Giriş Teknoloji ve felsefe, insanlığın en eski ve en yeni düşünce alanlarıdır. Günümüzde bu iki alan, Metaverse ve Metaetik gibi kavramlarla kesişiyor. Peki, sanal dünyaların geleceğini şekillendiren Metaverse nedir? Ahlaki değerlerin kökenine dair sorular soran Metaetik ne anlama gelir? Gelin, bu iki kavramı birlikte keşfedelim. 1. Metaverse: Dijital Dünyanın Yeni Sınırları Metaverse, internetin evrimleşmiş hâli olarak düşünülebilir. Artırılmış gerçeklik (AR), sanal gerçeklik (VR) ve blok zinciri teknolojileriyle desteklenen bu evren, insanların sanal dünyalarda etkileşim kurmasına olanak tanır. 1.1. Metaverse’ün Özellikleri Sanal ve Gerçek Hayatın Buluşması: Kullanıcılar, avatarlarıyla bir araya gelip toplantılara katılabilir, oyun oynayabilir ve alışveriş yapabilir. Ekonomik Bir Ekosistem: Kripto paralar ve NFT’ler sayesinde dijital varlıklar satın alınabilir ve satılabilir. Sınırsız İmkânlar : Eğitimden sanata, eğlenceden iş dünyasına kadar pek çok alan...

Sözelciler Neden Problem Çözme Konusunda Geride Kalıyor?

Giriş Eğitim sistemimizde sıkça tartışılan bir konu var: Sözel alanlarda okuyan öğrenciler gerçekten yeterince analitik mi? Problem çözme becerileri gelişmiş mi? Yoksa sayısalcılar kadar sistematik düşünemedikleri için bazı konularda geri mi kalıyorlar? Bu yazıda sözelcilerin neden problem çözmede zorluk yaşadığını, bu sorunun sebeplerini ve nasıl aşılabileceğini ele alacağız. 1. Sözelciler ile Sayısalcıların Temel Farkları Sözelciler ve sayısalcılar arasındaki temel fark, düşünme ve problem çözme biçimleridir. Sayısalcılar daha çok mantık , analitik düşünme ve kesin sonuçlara ulaşma üzerine odaklanır. Matematik ve fen bilimleri gibi alanlarda çalışırlar. Problemleri adım adım çözme, verileri analiz etme ve formüllerle sonuca ulaşma yetenekleri gelişmiştir. Çalışma süreçleri genellikle daha sistematik ve pratik odaklıdır. Sözelciler ise yorumlama , analiz etme , eleştirel düşünme ve dili etkin kullanma becerilerine sahiptir. Edebiyat, tarih, felsefe ve sosyal bilimler gibi...

Ara Düşünceler: Zihnimizin Gizli Kuralları

Giriş Günlük hayatımızda verdiğimiz tepkiler, hissettiğimiz duygular ve aldığımız kararlar genellikle bilinçli farkındalığımızın ötesinde şekillenir. Kendi kendimize söylediğimiz şeyler, yani otomatik düşünceler , aslında daha derin ve köklü inançlardan beslenir. İşte burada ara düşünceler devreye girer. Peki, ara düşünceler nedir? Bizi nasıl etkiler? Ve en önemlisi, değiştirilebilir mi? 1. Ara Düşünce Nedir? Ara düşünceler, bireyin temel inançları ile otomatik düşünceleri arasında yer alan, genellikle kurallar , varsayımlar ve tutumlar şeklinde ortaya çıkan düşüncelerdir. Ana Bileşenleri: 📍Tutumlar (Attitudes): Genel bakış açısını belirleyen düşüncelerdir.  👉Örnek: "Hayatta başarılı olmak için çok çalışmak gerekir." 📍Kurallar (Rules): Kişinin hayatında uyguladığı katı içsel kurallardır.  👉Örnek: "Hata yapmamalıyım, yoksa insanlar beni ciddiye almaz." 📍Varsayımlar (Assumptions): "Eğer... o zaman..." biçiminde koşullu inançlardır.  👉Örnek: "...

Klasik ve Modern Psikanalizde Terapistin Yaklaşımı: Değişen Rollerin Psikoterapideki Yansımaları

Giriş Klasik ve modern psikanaliz ekolleri, Freud’un geliştirdiği temel prensiplerden yola çıkarak farklı yönelimler ve teorik açılımlar sunmuştur. Klasik psikanaliz, Freud’un bilinçdışı , içgüdüler ve çocukluk yaşantıları üzerine kurduğu modelle başlarken modern psikanaliz , bu temelleri genişleterek bireyin sosyal ilişkileri ni, kimlik gelişimi ni ve duygusal bağları nı da ele almıştır. 1. Klasik Psikanaliz Ekolleri 1.1. Freud’un Klasik Psikanalizi Temel kavramlar : Bilinçdışı, İd-Ego-Süperego modeli, Oedipus kompleksi, savunma mekanizmaları. Bilinçdışının Rolü : Freud’a göre bireyin davranışlarını ve ruhsal durumunu belirleyen en önemli etken bilinçdışı süreçlerdir. Serbest Çağrışım ve Rüya Yorumu : Tedavi sürecinde bilinçdışı çatışmaların ortaya çıkarılması için kullanılır.  1.2. Ego Psikolojisi (Anna Freud, Heinz Hartmann, Erik Erikson) Vurgulanan alan : Ego’nun gelişimi, savunma mekanizmaları ve bireyin çevresine uyumu. Freud’un modelinden farklı olarak İd’e (dü...