2019 yılında blogumu ilk açtığımda blog internet ve bilgisayara dair hiçbir şey bilmiyordum. Blog alemine gözüm kapalı girdim diyebilirim.
Bu yüzden sanal dünyaya gözümü blog sayesinde açtım diyebilirim. Futbola dair fikirlerimi paylaştım, psikolojiye merak sardım, sosyolojiye bakış açımı şekillendirdim, deneme yazdım, edebiyata dair fikirlerim oldu, Halkbilimi'ne ilk ilgim Karadeniz türkücülüğü ile burada başladı, harika insanlarla tanıştım, fikirlerimi açıkça paylaşabileceğim muhitlere dahil oldum, futbol antrenörlerine futbolun geleceğini anlattım.
Hayatımın bu beş yılında blogla temas etmeyen hiçbir şey olmadı. Ne zaman ki blogumdan uzak kaldım, benim için işler o zaman kötü gitti. Ne zaman ki işlerim kötü gitti, blogumdan uzak kalmak zorunda kaldım.
Artık elbette 2019 yılındaki Tolgahan yok. Artık elbette hayata bakış açım, ihtiyaçlarım, isteklerim çok daha farklı.
Haldun Taner her sabah erkenden kalkar, daktilosunu balkona atar ve yirmi sayfa yazı yazmaya çalışırmış. Aklına edebî değeri olan bir şeyler gelmese bile evinin balkonundan dışarıya baktığında gördüğünü yazarmış.
Benim işim de yazmak. Artık ağır yazıları bilimsel dergilere saklamak istiyorum. Burayı bir mahalle bakkalı olarak kullanacağım. Küçük ama benim. Herkesin anlayabileceği kadar sade ama kimsenin anlamak istemeyeceği kadar basit.
İç ve dış tasarımı yenilenmiş, 2025 model bir Tolgahan Turan.. Yeni yılın yeni hayatımın ilk yılı olmasını diliyorum...
Yorumlar
Yorum Gönder